24 Mayıs 2016 Salı

To Friends



We are apart from each other, though,
Looking at the same sky
At least today, all sunny and lovely



15 Mayıs 2016 Pazar

An

kafam geçmişle şimdi arasında bir yerlerde:
geçmişten bir şarkı ya da bir koku,
anımın duygusundayım aslında,
o anda kalmak,
tam da o anda
dünyada iyi insan'ın varlığını hissettiğim,
saf sevgiyle dolduğum,
küçücük olup büyüdüğüm
o anda olmak.

Dublin, 15.5.2016  

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Özlem

denizi duydum bugün
içime çektim saçlarımda
kapattım gözlerimi
anladım hayat güzeldi

8 Mayıs 2016 Pazar

Şiirli Bahar


yaşasın hayatını isteyen istediği gibi
kime ne zararı var
yürüsem çıplak ayaklarla yaslansam sonra
bir ağacın gövdesine
sonra kapasam gözlerimi maviyi görsem sonra yeşili
yolda yürürken kahkalar atsam
günaydin diyerek gülümsesem kuşlara
sonra düşünsem hep düşünsem hayaller kursam
zıplaya zıplaya ilerlesem
bende birleşse herkes
kafam bin başka kafayla değebilse uzaya
sonra sevsem hep sevsem
ölsem oylesine noktasız virgülsüz severken


Dublin, 8.5.2016


Güven Hissi ve Aidiyet


Bir sabah sehpanın üzerinde kalın bir kitabın durduğunu görmüştüm, yeni bir kitap almıştı babam. Çok okurdu, o kitap okurken güldüğüne inanırdım seyrederdim onu. Kitap Nazim Hikmet'in biyografisiydi, nedense gizli gizli okumaya başladim kitabı, o kadar etkilendim ki özellikle bir şiiri vardı idam edilmiş Adnan Menderes'i yeren, defalarca okuyordum. Anlamaya çalışıyordum neler olmuştu yaşadığım ülkenin tarihinde. Okudukça hem moralim bozuldu, hem de merakım artıyordu; soruyordum 'insan şiir yazdığı için hapse atılır mı?', cevap bulamıyordum. Hani o yaşların psikolojisiyle duyulan şey büyük bir öfke oluyor ve çaresizlik hissi, ve ardindan gelen bir büyük bır boşluk.
Sonra ardı arkası geldi, yine babam hediye etmişti Kürk Mantolu Madonna'yı hemen okuyup bitirmiştim sonra yasamını okudum Sabahattin Ali'nin. Ve o da ülkeden kaçarken Bulgaristan sınırında öldürülmüştü. Bu da bir başka çöküş yaşattı içimde, kocaman bir güvensizlik hissi. Geceleri yatağıma yatardım, yatağım pencerenin önündeydi, gökyüzüne bakardım, sonra yorganın altında dua ederdim, ederdim. Bir daha böyle olaylar yaşanmasın, onlar cennete gitmiş olsunlar derdim.  
Hiç ait hissedemedim yaşadığım ülkeye, içimde koca bir boşluk, çocuk aklımla o ülkenin başında olanlar beni korumasi gerekenler yoktular. Onlar sevdiklerime düşmandılar, bana da düşman oldular. 

Dublin 08.05.2016
  
    

Hüzün

Bu kavram, bu duygu bir türlü peşimi bırakmıyor, senelerce aklıma gelmiyor ama bir anda ve özellikle zayıf bir anımda beni yakalıyor. Hem gü...