21 Ağustos 2016 Pazar

Hatirla, Unutma

Hayattaki en büyük korkularımdan biri düşünme yeteneğimi kaybetmek; düşünsenize ne kadar korkunç hatırlamamak, tüm anıların silinmesi, sevdiklerini unutmak, boş gözlerle bakmak etrafa, 'ben' olmaktan çıkmak.
Hep 'ayık' kafalı olmak isterim, hatırlamak isterim geçmişte yaşadıklarımı, üzüntülerimi, acılarımı. Hatırlamazsam eğer bilirim ki aynı yanlışları yeniden yapacağım, güvenmediğime yeniden güvenip yeniden hayal kırıklığına uğrayacağım.
'Ayık' kafalı olmayı isteme hali her zaman geçerli olamaz elbette, en çok da bir acınız varsa, sevdiğiniz birini kaybettiyseniz mesela acınız öylesine büyüktür ki hiç geçmeyecek sanırsınız, ya geçmişe gitmek istersiniz ya da zamanın hızla geçip acınızı bir nebze olsun unutmayı. Yine de geçmişe her baktığımda hatırlamış olmayı isterim, acıları ya da sevinçleri çünkü 'beni' görmeyi, varlığımdan emin olmayı isterim.
Peki ya büyük bir suç işleseydim, bir canlıyı öldürseydim ne olurdu? Unutur muydum? Unutmak ister miydim?  Unutmazdım elbette ama unutmayı isterdim daha doğrusu hiç yaşamamış olmayı ya da yaptığımı düzeltmeyi dilerdim. Işte belki de bu yüzden beynim bana bir oyun oynardı ve unuturdum her şeyi, ta ki geçmişten gelen bir koku, bir müzik parçası, bir şiir, bir yüz bunu bana hatirlatincaya kadar.


Atom Egoyan'in Remember filminden sonra yazdım.



Istanbul, 21.08.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hüzün

Bu kavram, bu duygu bir türlü peşimi bırakmıyor, senelerce aklıma gelmiyor ama bir anda ve özellikle zayıf bir anımda beni yakalıyor. Hem gü...